Ulusal Uluslararası Destekler Birincisi: EDS

İTÜ ARI Teknokent tarafından bu ikincisi düzenlenen ve Türkiye’nin girişimcilik alanında verilen en prestijli ödülleri arasında gösterilen BEETECH 2016 Ödülleri, 12 Temmuz Çarşamba günü Four Seasons İstanbul at the Bosphorus Otel’de sahiplerini buldu. Teknoloji ve girişimcilik ekosisteminde fikir liderlerinin de buluşma noktası haline gelen ödül töreninin konuşmacıları arasında bu yıl, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ve Türk Telekom CEO’su Paul Doany de yer aldı. “Çıtayı Yükseltenler” temalı etkinliğe ayrıca teknokent firmalarının üst düzey temsilcileri, tüm endüstriden teknoloji liderleri, yatırımcılar ve yöneticiler katıldı.

BEETECH 2016 ödüllerinde bu sene İTÜ ARI Teknokent Performans Kriterleri‘ne göre değerlendirilen İTÜ ARI Teknokent firmalarından 20 tanesi 6 ayrı kategoride ödüle, 4 firma da özel ödüle layık görüldü.

EDS Hava Uzay Teknolojileri 4,5 yıllık faaliyet dönemine sığdırdığı 5 adet Ar-Ge projesi ile ”Küçük” ölçekli firma kategorisinde Ulusal Uluslararası Destekler sıralamasında ilk sıraya yerleşerek ödülün sahibi oldu.

Haberin tamamı

Enerji Amaçlı Turbomakina Projelerimiz Başladı

Enerji üretimi hedefli turbomakina teknolojilerine dayalı iki adet ürün geliştirme projemiz Ocak 2015’de başladı.  İki projemizden ilki, atık ısıdan elektrik üretimi amaçlı bir ORC (Organic Rankine Cycle) sistemi tasarım ve prototip imalatını içermekte.  Diğer projemiz ise MTG (Micro Turbine Generation) kavramına yönelik 60-100 kWe sınıfında bir gaz türbini (GT)  tasarım ve prototip imalatını içermekte.

ORC projemiz TÜBİTAK tarafından 1511 Öncelikli Alanlar Ar-Ge Destek Programı kapsamında mali yönden desteklenmektedir.  Toplam 24 ay süreli projemizi kazanlar ve buhar jeneratörlerinin tasarım ve imalatı konusunda geniş deneyime sahip Eroğlu Isı A.Ş. (http://www.erogluisi.com.tr/) ile birlikte yürütmekteyiz.  Baca gazı ile atılan ısıdan düşük yatırım maliyeti ile elektrik üretimi amacıyla kullanılacak olan ORC sisteminde, evaporatör, kondenser, rekuperatör gibi ısı değiştiricilerin yanı sıra, atık ısı ile buharlaştırılan çalışma akışkanından güç çekmek üzere tasarlanmış bir de buhar türbini bulunacaktır.  Sistem tasarımı, buhar türbininin tasarımı ve prototipinin imalatı ile testlerde gerçekleştireceğimiz yoğun çalışmalarla ülkemizde bu alanda ilk özgün ürünü sunmanın ötesinde, derinlemesine deneyim biriktirmiş ilk firma olmayı hedefliyoruz.

ORC sistemleri, baca gazı, jeotermal kaynaklar, biogaz tesisleri, konsantre güneş sistemleri gibi nispeten düşük sıcaklıklı ısı kaynaklarından güç çekmek üzere dünyada yaygın olarak kullanılan araçlardandır.  Ülkemizde sadece büyük ölçekli jeotermal uygulamalarını gördüğümüz bu sistemlerin, artan çevresel kaygılar ve enerji maliyetleri nedeniyle ülkemizde de yaygın olarak kullanılacağı öngörülmektedir.  Çalışma şartlarına ve elektrik ihtiyacına göre dikkatle planlandığında çok kısa sürede yatırımın geri dönüşünü sağlayan bu sistemlerle ilgili olarak öncelikle yerel, ardından da global ölçekte güvenilir sistem tasarımcısı ve kritik komponentlerin üreticisi olarak hizmet vermek firmamızın ana hedefleri arasında yer almaktadır.

TÜBİTAK tarafından 1511 Öncelikli Alanlar Ar-Ge Destek Programı kapsamında mali yönden desteklenen diğer projemiz de, ikili ve üçlü enerji üretiminde kullanılacak bir mikro gaz türbini tasarım ve prototip üretimidir.  Bu projemizde, doğalgaz veya biogazla dağıtık üretim (distributed generation) kavramına uygun olarak yüksek verimle elektrik üretiminde kullanılacak bir gaz türbininin tasarımı, prototip imalatı ve testleri gerçekleştirilecektir. Toplam 30 ay süreli projemizde, daha önce savunma sanayine yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan edindiğimiz turbomakina tasarım deneyimimizi de kullanarak, kompresör, yanma odası ve türbinlere yönelik çalışmalar yürütülecektir.  Proje kapsamında tasarlanıp hayata geçirilecek test sistemleri ile bu ve sonraki projelerimizde ayrıntılı ömür ve performans testleri yürütülebilecektir.

MTG kavramı, son yirmi yılda, ikili ve üçlü üretime uygunluğu (elektrik üretimi, atık ısıdan elektrik üretimi, ısıtma, sıcak su ve soğutma) ile sağladığı çok yüksek verimle, gerek çevresel etkileri, gerek üretim maliyetleri açısından merkezi üretime çok güçlü bir alternatif olarak ilgi görmeye başlamıştır.  Bu ürünün çok büyük pazar potansiyeline karşın dünyada az sayıda ana ürticisi vardır.  Bu alanda yer almak isteyen girişimlerin sayısı hızla artarken, EDS Hava Uzay da, mevcut turbomakina deneyimini bu alana da yoğunlaştırarak rekabet gücü yüksek ürün tasarımındaki konumunu sağlamlaştırmayı hedeflemektedir.

 

 

Atmosferik Sınır Tabaka Rüzgar Tünelimiz Hizmete Hazır

 

EDS Hava Uzay, TÜBİTAK “KOBİ Ar-Ge Destek Programı“ kapsamında sağlanan mali destek sayesinde, Türkiye’nin ilk ticari atmosferik sınır tabaka rüzgar tünelinin tasarım ve imalatını tamamlamıştır.  Tünelin, denizden esen rüzgardan, yoğun yapılaşmalı şehir merkezine kadar farklı satıh tiplerine uygun sınır tabaka karakteristiklerini benzetebilme kapasitesi ayrıntılı deneyler ile kanıtlanmıştır.  Bu sayede, rüzgar tünelimizde yapılacak deneylerin uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülmesi mümkün hale gelmiştir.

Atmosferik sınır tabaka rüzgar tüneli, yapılar üzerindeki rüzgar etkilerinin belirlenebilmesi için kullanılan başlıca deneysel araçtır.  İncelenmek istenen yapının uygun ölçekte bir modeli inşa edilerek rüzgar tünelinde teste tabi tutulur.  Test sırasında, yapının inşa edileceği yerde karşılaşılan rüzgar şartlarıyla uyumlu bir rüzgar ortamı oluşturulur.  Yapı modeli bu rüzgar ortamı içerisine yerleştirilerek, yapı üzerinde ve çevresinde yer alan yüzlerce noktadan gerekli ölçümler yapılır.  Bu ölçümler, rüzgar yüklerinin hesaplanması gerektiğinde kullanılacak olan basınç değerlerini, yaya konforu ve kirletici yayınımı gibi değerlendirmelerin yapılmasında kullanılacak olan yerel rüzgar hızı değerlerini içermektedir.

Rüzgar Mühendisliği disiplini, 1960’larda rüzgarın yapılar üzerindeki etkilerinin anlaşılması ve öngörülebilmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkmış olup, meteoroloji, aerodinamik, yapısal dinamik, mukavemet gibi disiplinlerin ara kesitinde yer alan bir konumdadır.

Günümüzde, dünyada ve ülkemizde giderek artan yüksek, yoğun yapılaşma ile birlikte küresel ısınmanın getirdiği ekstrem rüzgar kaynaklı olaylar, kullanıcı konforu ve emniyetinin yanı sıra, ekonomik açıdan da mühendislik hesaplamalarına rüzgar etkilerinin olabildiğince hassas olarak dahil edilmesini gerektirmektedir.  Bu gereksinim, gelişmiş inşaat endüstrimizi bu güne kadar rüzgar mühendisliği konusunda ağırlıklı olarak yurt dışından hizmet sağlamak zorunda bırakmıştır.

Hayata geçirilen rüzgar tünelimiz sayesinde, endüstrimizin rüzgar mühendisliği konusunda bu güne kadar yurt dışından temin etmek zorunda kaldığı deneysel inceleme hizmetlerini, uluslararası standartlar ve belgeli kalite sistemimiz çerçevesinde, hızla ve güvenilir olarak sunma olanağı buluyoruz.

Fibrobeton A.Ş. Düzce tesislerinde yer alan tünelimiz, ilgili mimarlık ve mühendislik ekiplerinin proje ve eğitim amacıyla rahatlıkla ziyaret edebileceği bir konumdadır.  Rüzgar güvenliği ve konforu konusundaki en önemli paydaşlardan biri cephe elemanı üreticileridir.  Ülkemizdeki ve dünyadaki önde gelen cephe elemanı üreticilerinden birisiyle olan bu bağ yüksek sinerji potansiyeli de içermektedir.

Tünelimiz hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Türkiye’nin İlk Ticari Atmosferik Sınır Tabaka Rüzgar Tüneli Açılıyor.

Türkiye’nin ilk ticari Atmosferik Sınır Tabaka Rüzgar Tüneli açılıyor. Ülkemizde inşaat sektörü ağırlıklı olmak üzere çevre ve rüzgar enerjisi incelemeleri için gerekli olanakları sunabilecek atmosferik sınır tabaka rüzgar tüneli talebine karşılık, TEYDEB desteği ile projelendirilmiş olan Atmosferik Sınır Tabaka Rüzgar Tüneli inşası hızla ilerlemektedir.

Continue reading “Türkiye’nin İlk Ticari Atmosferik Sınır Tabaka Rüzgar Tüneli Açılıyor.” »